Devcileyin bir örümcek sarktı yukardan o çok özlediğim gökyüzüne bakma fırsatını henüz bulmuşken.
Bilenler bilir kör bir vatandaşım. Güneşin azıcık da olsa kendini gösterdiği günlerde karşıya bakarak yürüyemem. O ışık gözlükle bile gözlerimi alır. Böyle durumlarda yerdeki her şeydir dostum. Bazen bir rögar kapağı bazen de tramvay rayları.
İnsan hep yere bakarak yürümek zorunda olduğunda görmek istemeyeceği çok şey görüyor. Aslında görmek istediği hiçbir şeyi göremiyor desek daha doğru. Yanında seninle birlikte yürüyen dostunun yüzüne bakamıyorsun. Ya da karşıdan sana el sallamakta olan dostunu sen sallamıyorsun.
Zamanında Onur Aybirdi'nin bana el sallayıp, hoplayıp, zıplayıp kendini gösterememişliği var.
Ama buna alıştıktan sonra yerlere daha dikkatli bakmak istiyorum bazen. Aslında biraz daha iyi görsem neler göreceğim belli değil. Karınca dostlarımı çiftleşirken görmek bile mümkün olabilir biliyo musun?
Yerlerde hep devcileyin bir örümcek aradım ama ben. Çünkü yerlerde zaten örümcek var ama devcileyin olmadığı için ben göremiyorum. Var dimi? Siz bilirsiniz. Güneş gözlüğüyle mavi gökyüzüne bakabildim geçen gün. Sonra çıkarmak istedim gözlüğü. Ama zaten çeyrek asır olmuş çıplak gözle gökyüzü görmüşlüğüm yok. Korkuyorum da bir taraftan. Cesur olmak gerek aslında. Hani korkusuz olmak değil de korkuya rağmen devam etmek.
Gözlüğü çıkardığımda mavinin ne kadar güzel bir renk olduğunu tekrar anladım. Sağ üst köşedeki bayrağımda da zaten bu yüzden kullandım Kadir Bey Mavisi'ni.
Yerlerde hep devcileyin bir örümcek aradım demiştim ya. Özlediğim gökyüzüne kavuştuğumda o örümcek yukardan sarkmış bana bakıyordu. Bunu bile ıskalamışım amına koyum.
Bazılarınızı daha çok seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum falan yazınca güzel oluyor.