Bizim ekip benden bir gün önce gitti. Tabi gider gitmez hemen yerleşmişler benimsemişler orayı falan. Mustafa bi tane safran çiçeği bulmuş. Çiçeğini çok seviyor, yanından ayırmıyor, beraber rakı içiyorlar, millete sarıyolar falan filan, inanılmaz eğleniyor çiçeğiyle.
Çekimlerimizi yapmak için ormana gitmemiz gerekiyordu. Ne yapıp ettiysek mustafayı safran çiçeğinden ayıramadık. Bizi çiçeği ormana götürmeye hatta ona ufak bir rol vermeye bile ikna etti. Ormana gittik çadırlar kuruldu ateşler yakıldı herkes kostümlerini giydi. Derken bir kavga gürültü patladı. Çiçeğe kostüm dikilmemiş ama kilit bir rolü var. O ona bağırdı, öteki ona küfür etti, arkadaki geldi öbürünü itti. Ama tüm bunlar yaşanırken herkes safran çiçeğine basmamak için temkinli falan. Sonra bir ışık yandı ormanın ortasında ağacın biri ne biçim parlıyo görmeniz lazım. Ulan şunun parlaklığını biraz kısın dedim gözümüz sikildi amk. Daha o zaman küfürü de bırakmamışım. Kıstık ağacın parlaklığını oğuz gitti okudu yazıyı. Çok mantıklı bi şey yazıyomuş lan orda.
Hemen ağacın verdiği akılla diğer kıyafetlerden artan parçalarla bi kostüm diktik safran çiçeğine. Başladık çekimlere. Ya kardeşim çekiyoruz da çiçeğin sesini alalım derken boom giriyo sürekli bölünüyoruz falan filan. Dedim durun. Herkes durdu. Dünyanın en mantıklı konuşmasını yapacak, bütün meseleyi çözecek cin fikri açıklayacakmışım gibi bana baktı. Tabi bende bir göt kalkması oluştu. Sonra eskiden kalma bi alışkanlık olarak dürtülendim, itlik yapma gereksinimi duydum. Bütün gözler üstünüzdeyken yapılan itliğin zevkini bilemezsiniz. Kaldırdım ayağımı, yapma diye sesler geldi. Safran çiçeğine doğru yönelttim. Mustafa'nın safranboludaki en yakın arkadaşını öldürmek üzereydim. Hafifçe ayağımı indirdim çiçeğin taç yapraklarına dokundurdum ve geri çektim. Ayağımı çekmemin vermiş olduğu mutluluk kabilede bir bayram havası estirdi. Herkes danslar etti, şarkılar söyledi bir hafta boyunca ormanda mutlu mesut yaşadık hiçbir şey de çekmedik. Sonradan Mustafa'nın Safran Çiçeği'nin aslında safran çiçeği olmadığını öğrendik onlar kasım ayında falan çıkıyomuş.
Dedim alalım bunu da yanımıza benim odam zaten botanik bahçesinden hallice diğerleriyle beraber takılırlar. Çiçeğe de ayrı bir bilet aldık rahat gidelim diye. Dönüyoruz şimdi istanbula. Yemek falan yapın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum falan yazınca güzel oluyor.