27 Haziran 2018 Çarşamba

Bardağa Doldurduğu Suyu İçmeyi Unutangiller

Sürekli blogdaki yazıların boyutuyla oynuyorum. Kendi körlüğümden mütevellit yazıları büyük yapmanın peşindeyim. Ama bu sefer de aşağı kaydırınca uzun olduğunu düşünüp okumazsınız derdine düşüyorum.

Bana ne yağ, bana taşı koy dediler  koydum dediğinizi duyar gibiyim. Gerçekten de bu konuyla hiç ilgilenmiyor gibisiniz dostlarım. Şu anda tek yapmak istediğiniz googleda nihat hatipoğlu nereli sorusunun cevabını bulmak. En iyisi size bir bardak su vereyim. Ya da siz gidip içerden alın. Çünkü ben o sırada kafamdan ajda pekkanın kaç yaşını hesaplamaya çalışıp suyu getirmeyi unutacağım. Suyu doldurduktan sonra masaya bırakıp geleceğim. Ben de unutuyorum lan aslında diye geçiriyor olabilirsiniz içinizden. Hayır  dostlarım yapmayın.  Konuşan damacanadan nihat hatipoğlunun nereli olduğunu öğrenip hayatınıza öylece devam edemezsiniz. 

Bu gereksiz bilgiyi kafanızdan silmek için bir de hakan pekerin yaşına bakacaksınız. Sonra ikisini de hatırladığınızı farkedip erman toroğlu hangi takımlı diyeceksiniz damacanaya. Ortalığı iyice karıştırmak için damacana sizi ters köşeye yatıracak; bunu arayanlar bunu da aradı diyip ahmet çakar kerimcan durmaz düeti izletmeye çalışacak. Kafanızı kaldırdığınızı düşündüğünüz anda acun ılıcalı adriana lima ilişkisi aklınıza gelecek. Nedensizce kendinizi sabri sarıoğlunun göz rengini öğrenmeye çalışırken bulacaksınız. Sonra celalin su içiyorum tweeti aklınıza gelecek damacanayla konuşmayı bırakıp suyu dolduracaksınız. Sonrası inanın yok. Kendinizi artık su molekülünün içine mi sokarsınız. Doğayı ele geçirmeye mi çalışırsınız. At iziyle it leşini mi örtersiniz bilmiyorum. 

İçtiğiniz suyu kirletmeyin yeter. Hazır içebiliyoken.

Bazılarınızı daha çok seviyorum.

21 Haziran 2018 Perşembe

21 Haziran Olunca Bir Hüzün Çöker Üzerime

Adım Cafer, yaşım üç. Şu dünyanın zevklerine bir türlü bağlanamadım birisi hariç.

Mesela sadece su tüketerek sürdürüyorum hayatımı. Ara sıra sağlığım bozulduğunda çeşitli ilaçlar kullansam da sadece suyla yaşıyorum şu dünyada. Bir de güneş var tabii. İkarus gibi oluyorum güneşi düşününce. Benim de kanatlarım olsa ben de uçardım ona doğru. Kanatlarımın yanacağını yere çakılacağımı bilsem de duramazdım yerimde. 

Bugün Güneş'e en çok yaklaşabileceğim anı yaşadım. Ve yine bugün en hüzünlü günlerin başlangıcındayım. Güneş Yengeç Dönencesi'nden güneye doğru yol almaya başladı bile. Her 21 Haziranda bu hüzün kaplıyor içimi. Kışın gelmeye başladığını hissediyorum. Game of Thrones kışı değil bu yanlış anlamayın. Çok çabuk geliyor. Tamam çok da çabuk bitiyor belki ama ben kapılıyorum işte hüzne. En sıcak günleri kışın gelmeye başladığını düşünerek heba ediyorum. Sanki önümde koskoca bir yaz yokmuş gibi. Hayattan zerre zevk alamıyorum. Su içiyorum. Adım Cafer. Üç yaşındayım.