Tim Burton'ın Big Fish filmini izlemiş bi insan için hayat artık değişmiştir. Ne oldu yaratık, iddialı girdim dimi şok oldun. Nasıl değişmez lan. Ben bu filmi oldukça geç denebilecek bir yaşta izledim. Mustafa ibnesine de izle izle izle diyip duruyodum, o da Whiplash sanıyomuş, bi gün ağzından kaçırdı, baterist bebe değil mi diye, öyle çözdük olayı. Sikeyim Whiplash'i ayrıca.
Ne anlatıyım diye geldim ne anlatıyorum ya. Hemen hızlıca konuya giriyorum. Big Fish'te büyük balığın yakalanamadığı için büyük olduğu söylenir. İşte ben de tam bu yüzden suyun içindeki takım elbiseli adam olmak istiyorum, yakalanamadığı için büyük olan bir balığın peşinde.
Hakemin avantaja bırakmadığı ani gelişen atak gibi yarıda kesiyorum bu yazıyı, devam etseydi neler olurdu diye düşünün durun.
Bazılarınızı daha çok seviyorum.
12 Ekim 2017 Perşembe
11 Ekim 2017 Çarşamba
Hadi Değişimin Verdiği Huzursuzluğu Yaşayalım
Matrax dinlerdim bi zamanlar. Fikirleri değişmeyen sadece ölüler ve delilerdir derdi Zeki. Derdi demesine de bilmiyo mu kardeşim bu adam değişimin insanları son derece can sıkıcı, bi huzursuzluğun içine sokacağını. Big Bang Theory izleyenler belki hatırlar, ilk sezonlarda Sheldon alıştığı düzenin dışında bir durum yaşadığı an kafayı yerdi. Aslında Sheldon bütün bir insanlığın yansıması değil mi o dizide. Hepimiz çıldırmıyo muyuz saçımızı kestirince. Eve farklı bi yoldan gidince çok garip hissetmiyo muyuz.
Aynaya her baktığımızda o alıştığımız şeyi görmek istemiyo muyuz karşımızda, o yüzden değil mi başkalarının çektiği fotoğrafımızı beğenmememiz. Bak burda güzel bi giriş yakaladım ben burdan en az bi saat yürürüm. Ama ne gerek var lafı dolaştırmaya, milattan önce demiş işte Herakleitos değişmeyen tek şey değişimin kendisidir diye. Ne biliyim, o kendi alıştığımız sikimsonik suratımızı bırakalım da ayna görüntüsüyle çekilmemiş fotoğraflarımızı sevelim en iyisi. Biz aslında o'yuz nasıl olsa.
Ha bi de manson lamb of god şarkısında nothing's going to change the world der o ayrı. Daha önce lennon da benzer bi şey söylemişti nasılsa. Neyse
Bazılarınızı daha çok seviyorum.
Aynaya her baktığımızda o alıştığımız şeyi görmek istemiyo muyuz karşımızda, o yüzden değil mi başkalarının çektiği fotoğrafımızı beğenmememiz. Bak burda güzel bi giriş yakaladım ben burdan en az bi saat yürürüm. Ama ne gerek var lafı dolaştırmaya, milattan önce demiş işte Herakleitos değişmeyen tek şey değişimin kendisidir diye. Ne biliyim, o kendi alıştığımız sikimsonik suratımızı bırakalım da ayna görüntüsüyle çekilmemiş fotoğraflarımızı sevelim en iyisi. Biz aslında o'yuz nasıl olsa.
Ha bi de manson lamb of god şarkısında nothing's going to change the world der o ayrı. Daha önce lennon da benzer bi şey söylemişti nasılsa. Neyse
Bazılarınızı daha çok seviyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)